Ninnilerimiz ve Manilerimiz

Bu projeyi derleyip düzenleyen ve sitemizde yer verilmesine onay veren Gülten Dayıoğlu Anaokulu 2012/2013 Eğitim Öğretim yılı öğrenci velileri ve Gülten Dayıoğlu Anaokulu İdareci, Öğretmen ve Personeline teşekkürlerimizi sunarız.


Ninni ve Manilerin Kültürümüzdeki Yeri ve Önemi

Ninni   ve  mani söyleme yüzyılların  deneyimlerinden  süzülerek  biçimlenmiş, belirli kuralları olan , kuşaktan  kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmış bir gelenektir.Türk kültüründe yer alan, bugün ise pek rağbet edilmeyen ninni  geleneğinin aslında içinde bebeği hayata hazırlayan bir eğitim sistemini barındırdığını söyleyen Prof. Dr. Necati  DEMİR ‘e göre, ninnilerin bebekleri uyutmanın yanında, bebekleri eğlendirmek, onları sevmek, iletişim kurmak için söylendiğini , Türk milletinin bebek ve küçük çocuklarıyla ninniler vasıtasıyla iletişim kurduğunu ve hayatta ilk eğitim aşaması olduğunu, dile getirmiştir.Evlatların ilk gönül avcıları anneleridir. Dini mübinin sevgisini Hüma Hatun Mehmet’ine; ( Fatih Sultan Mehmet)  fetih ufkunu aşılıyordu. Kulaklarına bu müjdeye dair güzel sözler fısıldıyordu. Ve beşiğinin başında hep şunları söylüyordu.

” Ben seni Kelime-i Tevhitlerle sallıyorum

Sen de Bizans surlarını sallayacaksın.

Oğlum Oğuz oğludur

Göğsü iman doludur

Peygamberin müjdelediği 

Konstantini’yi cennet yoludur.”

“Baban diyordu bana ninni

Vasiyeti bu sana ninni

Bana kısmet olmazsa ninni

Mezarımdan al götür beni oğlum

Peygamberin müjdelediği

Konstantini’ye kalbimi göm oğlum”

Aynı şekilde manilerin de kültürümüzde çok büyük önemi vardır. Kendine özgü bir gelenek içinde söylenen maniler bir ucu ile geçmişe bir ucuyla günümüze uzanır. Diğer halk kültürü ürünleri gibi toplumu ayakta tutan dinamikleri belirlemekte önemli yeri olan manilerde Anadolu insanının dünyaya bakışının yanı sıra duygularını da temsil eder. Manilerde Anadolu insanının düşünce yapısını, beğenisini, dertlerini, kıskançlıklarını, özlemlerini, sevgilerini vb. ortak kültürün sergilenişini görürüz.

Yüzyıllardır kültürümüzü yansıtan maniler insanların söyleyemediği duygularının tercümanı olmuştur.  Manilerin de birçok türü vardır.

Bunlar: Sevda manileri, şehir manileri, ramazan manileri, gelin-kaynana manileri, sünnet manileri, askerlik manileri  gibi…

 Bizim bu projedeki amacımız geçmişten günümüze gelen kaybolmaya yüz tutmuş Emet yöresine ait ninni ve manileri gün yüzüne çıkartıp kültürümüze kazandırmaktır.


 

 

Manilerimiz

Arabam gider karadan
Dağlar kalksın aradan
Beni sevdiğime kavuştur
Yeri göğü yaradan

Kuru değil şişmanım
Anam benim düşmanım
Sevdiğime vermedi
Kaçmadığıma pişmanım

Gayeden öküz bakar
Öküzün anlı sakar
Delikanlı dururken
Sakallıya kim bakar

Odun vurdum ocağa
Duman gider bacaya
Süt içtim dilim yandı
Gitmem artık kocaya

Denizden alabalık
Yüreğim ona yanık
İsterim konuşayım
Mahalle kalabalık

Kaya dibi kar imiş
Yağmur yağmış erimiş
Otuz iki meyvenin
En tatlısı yar imiş

Ayakkabı kırmızı
…… evin tek kızı
İstesek vermezler
Sanki padişahın kızı

Dümbelek çalamazsın
Sen beni alamazsın
Annene selam söyle
Bana laf yollamasın

Evimizin önü marul
Sular akar harıl harıl
Nolur anam gel bir daha
Kızım diye bana sarıl

Elma attım denize
Yüzüyor gide gide
Anne evi temizle
Sevdiğim geliyor bize

Tabakası aynalı
Şu oğlana varmalı
Oğlan pek güzel ama
Ah anası olmasa

Kaynanaya bir gelin
Allah aşkına eğlenin
Gelin eğlenebilir
Kaynana eğlenmeyi ne bilir

Gelin; sen ne biçim anasın
Kışın soğuktan donasın
Sen gelin olmadın mı hiç
Halime acımazsın

Kaynana;Gelin gelinliğini bil
İki karış ağzındaki dil
Ben de oldum gelin
Sen de biraz sevildiğini bil

Kartal sinek avlamaz
Köpek kuşa havlamaz
Akıllı olan gelin
Kaynanaya hırlamaz

İğne vereyim iğne
Sakız vereyim çiğne
Oğlan ben sana varmam,
Çerez borcuna girme

Bu dağlar kömürdendir
Geçen gün ömürdendir
Azrail pençe vurdu
Pençesi demirdendir

Dereler otlanıyor
Askerler toplanıyor
Askerlerin anası
Her derde katlanıyor

Karatavuk uçuverdi
Kanadını açıverdi
Ahmet Ağayı sorarsan
Paraları saçıverdi

Espey yolu bayır mı
Yarim kazman ağır mı
Hiç izine gelmiyon
Başçavuşun gavur mu

Kara kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar

Bahçelerde börülce
Oynar gelin görümce
Oynasınlar bakalım
Bir araya gelince

Haşarıdır oğlum haşarı
Çıkmasın kızlar dışarı
Oğlum kızları görünce
Oğlumun dudağı yaşarı

Gidene bak gidene
Gül sarılmış dikene
Mevlam sabırlar versin
Gizli sevda çekene

Su içtim kana kana
Sular akar ne yana
Yüzün bir gün görmedim
Bilmem gidem bir yana

Yüzümde çifte benler
Hayran oldu görenler
Bilmem nasıl vazgeçe
Sana gönül verenler

Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
Görümcem verem olmuş
Kaynanama darısı

Pınara testi koydum
Damla damla olacak
Benim sevdiğim oğlan
Başöğretmen olacak

Çayda çanak kırılmış
Kız oğlana vurulmuş
Oğlan almam dedikçe
Kız boynuna sarılmış

Bu dağlar olmasaydı
Çiçeği solmasaydı
Ölüm Allah’ın emri
Ayrılık olmasaydı

Hastaya kar isterim
Bahçede nar isterim
Böyle güzel bahçede
Sevgili yar isterim

Pencereden kuş uçtu
Mendilim suya düştü
Ağla gözlerim ağla
Ayrılık bize düştü

Ak koyun meler gelir
Dağları deler gelir
Bu dağdaki kızların
Aklına neler gelir

Mektubum sarı çiçek
Dar yollardan gelecek
Yol verin mektubuma
Sevdiğime gidecek

Kaşları kara imiş
Gözleri ela imiş
Sevdanı bana verdin
Çekmesi bela imiş

Mendilim yele yele
Düştüm bir gurbet ele
Yedi mendil çürüttüm
Gözyaşım sile sile

Avluya dibi örümcek
Aklım gitti görünce
Ben aklımı yemedim
Köylülere gidecek

Deniz çoştu göl oldu
Yârim sana ne oldu
Benim sana yandığım
Memlekete şan oldu

Harmanı yuvarladım
Samanı çuvalladım
Kara gözlü ey abim
Allah’a ısmarladım

Evleri var üst başta
Kondum dalda taşta
Sen orada ben burada
Akıl kalmadı başta

İki çeşme yan yana
Su içsem kana kana
Bana adresini ver
Mektup yazayım sana

Armut dalda bir iki
Saydım baktım on iki
On ikinin içinde
Gök yazmalı benimki…

Ağaçlar sıra sıra
Sıralanmış duruyor
Irmaktan akan sular
Ayna gibi parlıyor

Ağam derim kaçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım

Akşamdan pilavı pişirdim
Gene karnımı şişirdim
Ben çok mani bilecektim ama
Defteri yolda düşürdüm

Al salım yeşil salım
Dünyayı dolaşalım
Sen yağmur ol ben bulut
Maçka’da buluşalım

Manici başımsın sen
Cefahir taşımsın sen
Söylesem bir arkadaş
Cebinde taşırsın sen

Uzun kavak bu mudur
Dibindeki su mudur?
A benim nazlı yârim
Son cevabın bu mudur

Hey su yolu su yolu
Boş gider gelir dolu
Testi kulpun kırılsın
Ağrıdı yârimin kolu

Fış fış kayıkçı
Fış fış kayıkçı
Kayıkçının küreği
Tıp tıp atar yüreği
Akşama fincan böreği

Yavrum yesin büyüsün
Tıpış tıpış yürüsün
Yeni cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim toktur amma
Arkadaşım börek ister

Kara kuzu ak kuzu
Kuzuyla verin tuzu
Mala tamah etmeyin
Sevdiğine verin kızı

Mendilimin ucuna
Şeker bağladım şeker
Bizim günahımızı
Annemle babam çeker

Dağım dalgalı düzüm
İlçemde meşhur üzüm
Maden ünlü cevherle
Güzel ilçem Emet’te

Sayılmıyor camiler
Buna yetmez maniler
Boş geçmeli almaz tabi
İşte bize örnekler

Gezdik mi diyar diyar
Mutfağımda neler var
Meşhur çorba tarhana
Adı da ak tarhana

Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Senlen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim

Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Alnımın yazısına

Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşı dökerek

Dut yedim tuttu beni
Yarim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni

Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılmasın

Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ela gözlü ablamı
Gene göresim geldi

Ayvacı geliyor ayvacı
Ayvacı değil meyvacı
Aldanmayın bekarlar
Şimdiki kızlar dalgacı

Elma attım nar geldi
Dar sokağa yar geldi
Sunalar boylu yarime
Lacivertler dar geldi

Fındık fıstık olur mu
Ateş yastık olur mu
Sen orada ben burada
Böyle dostluk olur mu

Elbisim vermiyolar
Sevmişim almıyolar
Bu zamane kızları
Münasip görmüyolar

Kuyuya da bakırı salladım
Damla damla dolacak
Benim sevdiğim oğlan
Baş öğretmen olacak

Karşı karşı tepeler
Kolanyağı sepeler
Alaylanmış geliyor
Baltıların efeler

Alamana giderken
Tren salladı beni
Yarimin eski dostu
Düşman belledi beni

Haranı haranı kapağı
Yar derdimin ortağı
Benim sevdiğim oğlan
Lokum şeker topağı

Mavi kapı şen olur
Dibi değirmen olur
Buralarda yar seven
Mutlaka verem olur

Karpuz kökeni gol attı
Dibinde yılan yattı
Benim sevdiğim oğlan
Pencereden gül attı

Zeytin kara ben kara
Zeytine vermem para
Gel sevgilim buluşalım
Onbire çeyrek kala

Karşıda ala inek
Tüyleri benek benek
Hiç boğazımdan geçmiyor
Yarsız yediğim yemek

Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor

Kara tren ak tren
Askerleri say tren
Benim yarım kırkbeşti
Postasıyla say tren


 

 

Ninnilerimiz

Dağları duman bürüdü
Gençtim ömrüm çürüdü
Gözümü uyku bürüdü
Ninni ninnininni…

Dandini dandini danalı bebek
Elleri kolları kınalı bebek
Benim oğlum nazlı bebek
Uyusun yavrum ninni

Dandini dandini danadan
Bir ay doğmuş anadan
Bağışlasın yaradan
Eksilmesin aradan…

 

Bebeğimin beşiği bakır
Ben sallarım takır takır
Yavrumun gözleri çakır
Uyusun yavrum ninni

 

Uyusun kızım uyusun
Uyusun ola büyüsün
Uykular gözünü bürüsün
Tıpış tıpış yürüsün ninni

Dandini dandini dan iki
Yıldız saydım on iki
On ikinin yarısı
Gel benim kızımın dayısı

Kova kova balın olsun
Akar sular ömrüm olsun
Denizlerde salın olsun
Uyu ninni uyu ninni

Ninni ninnisi gelir
Uyur uykusu gelir
Uzak uzak yollardan
Yavrumun babası gelir

Ninni bebeğim ninni
Ninni dedim uyuttum
Ben yavrumu büyüttüm
Yavrum mektebe gitti

Bahçeye kurdum salıncak
Eline de verdim oyuncak
Seslenmeyin komşular
Benim yavrum uyuyacak

Derelerin çakıl taşları
Yavrumun kalem kaşları
Oğlum büyüyüp okuyacak
Olacak cumhurbaşkanı

Asmaya kurdum salıncak
Eline de verdim salıncak
Yinede uyumadı gitti
Şu küçücük yumurcak

Hey develerdeveler
Peynirlidir pideler
Yedi yedi dedeler
Hani bize dediler
Oğluna uyku verdiler

 

Dandini dandinidanalı
Elleri kolları kınalı bebek
Benimde yavrum cicili bebek
Uyuşunda büyüsün ninni

Dandini dandinidastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı

Lahanayı yemez kökünü yer
Benimde kuzum lokum yer
Uyuşunda büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni

Kavak gibi boylusun ninni
Söğüt gibi dallısın ninni
Kazanılmış mal yiyesi ninni
Ninni benim yavrum ninni

Dandini dandini danister
Bey babasından don ister
Basmadan beğenmez oğlum
Kadifeden don ister

Yavrum gitti teyzesine
Teyzesi çok kibar hanım
Altın koymuş çevresine
Uyusuun büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni

Yağmur yağar sere serpe
Kulağında elmas küpe
Uyuturum kızımı koka öpe
Eeeeee ninni benim nazlı kızım

Yağmur yağar lüle lüle
Oğlum gelir güle güle
Ter bıyığını sile sile
Eeeeee ninni
Ninni benim güzel kızım ninni

Bebeğim kocaman, onu tutamam
Ninniler söylerim, hiç uyutamam
Oynayıp gülüyor, bizi süzüyor
Mamasını yemiyor, beni üzüyor
Evcilik oynarken bana eş olur
Hem anne hem baba hem kardeş olur
Oynayıp gülüyor, bizi süzüyor
Mamasını yemiyor, beni üzüyor

Ninnilerin benim olsun
Uykularım senin olsun
Akan sular ömrün olsun
Ninni yavrum, kuzum ninni

Gökte yıldız oynuyor
Gözüm yavruma doymuyor
Ellerde yavruma doymuyor
Ellerde yavru çok amma
Benim yavrum uyumuyor
Ninni, ninni bebeğim ninni

Al babası al babası
Yağlığımı sar babası
Oğlun mektebe hazırla
Kitap al da sal babası

 

Minik minik kolları,
Düşmüş iki yanına,
Başı düşmüş yastığa,
Uyuyor mışıl mışıl,
E bebeğim ee ee ee
E bebeğim ee ee ee

Kavak gibi boylanasın ninni
Söğüt gibi dallanasın ninni
Kazanılmış mal yiyesin ninni
Ninni benim yavrum ninni

Karga seni tutarım
Kanadını yolarım
Yelpazeler yaparım
Hanımlara satarım
Uyuyacak yavrum ninni
Büyüyecek yavrum ninni
Ninni benim yavruma ninni

Ninni ninni ninnice
Akşam baban gelince
Hani yavrum deyince
Seni önüne koyunca

Öpüp garnı doyunca
Ninni yavrum ninni
Ninni ninni hu ninni

Yola giden yolcu baba
Bizde giyerik aba
Osmancıkta Koyun baba
O da sana himmet versin
Allah sana ömür versin ninni

Ninni de ninni demekten
Ben kesildim yemekten
Hastayım annem yürekten
Doktor gelsin frekten
Ninni benim yavruma ninni
Ninni benim kuzuma ninni

Sensin canim yazım kışım
Benim sirin nazlı kuşum
Sana sevgi uçurmuşum
Uyu ninni uyu ninni
Bilirim ne cok düşün var
Cicek cicek opusun var
Bir gül gibi gulusun var
Uyu ninni uyu ninni

Kovan kovan balın olsun
Bin çiçekli dalın olsun
Denizlerde salın olsun
Uyu ninni uyu ninni

Gözlerin akıp gidiyor
Uykulara gül seriyor
Rüyalar seni bekliyor
Uyu ninni uyu ninni

 

Yaylaların yoğurdu
Bu güzeli hangi ana doğurdu
Bu güzeli doğuran ana
Balılan mi yoğurdu
Ee ee uyusun bebeğim uyusun

Hu, huu, huuu kuşu
Ben çıkamam yokuşu
Çalılıklar yuvası
Mama getirir bebeğimin babası/anası
E, e, eeeeeeeeeeeeeeee,
Ninni benim yavruma ninni


Bir Cevap Yazın