18 Mart Çanakkale Zaferimizi Kutladık ve Şehitlerimizi Andık

18 Mart Çanakkale Zaferimiz bu yıl da coşku ve minnetle kutlandı. 18 Mart 2019 pazartesi günü saat 10:30’da Cevizdere Şehitler Anıtı’nda başlayan törende önce Emet Kaymakamı Hasan ÇİÇEK, Belediye Başkanı Mustafa KOCA ve ECDAD-Emet Ceviz Dere Araştırma Derneği Başkanı Ali DUYAN tarafından çelenkler kondu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ECDAD-Emet Ceviz Dere Araştırma Derneği Başkanı Ali DUYAN yaptı. İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı tarafından şehitlerimiz için saygı atışı yapıldı. Daha sonra şehit mezarları başında İlçe Müftülüğümüzce Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi. Programa Kıbrıs Gazilerimiz, Daire Amirleri, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve bir grup öğrenci katıldı. Cevizdere Şehitler Anıtı’ndaki törenin ardından tüm katılımcılar salon programına katılmak üzere Anadolu İmam-Hatip Lisesine hareket ettiler.

Törende konuşma yapan Emet Ceviz Dere Araştırma Derneği Başkanı ve Emet Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Ali Duyan şunları söyledi :

“Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Değerli Daire Amirleri ve Misafirlerimiz;
Ülkemizin Bağımsızlığı, bütünlüğü ve Cumhuriyet uğruna canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, yurdumuzun ve dünyanın dört bir köşesinde, şehitliklerde, elbiseleri dahi çıkarılmadan bilinmeyen yerlerde, “kefensiz, bazıları da mezar taşı olmadan, ama görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde” yatan kahraman asker şehitlerimizi, ülkemizin esenliği, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği için canlarını feda eden yüreği pek şehit polislerimizi, hak ve menfaatlerimizi koruma uğruna görev yaparken çeşitli ülkelerde hain saldırılara maruz kalan Dış İşleri Bakanlığı mensubu şehitlerimizi yurdumuzun en ücra köşelerinde insanımızı aydınlatma yolunda cefakar ve fedakarca görev yaparken şehit edilen öğretmenlerimizi minnet ve şükran duygularımızla anmak üzere toplanmış buluyoruz.
18 Mart Çanakkale`nin geçilmeyeceğinin, Türk Milletinin esir edilmeyeceğinin, Türk Vatanının parçalanmayacağının tüm dünyaya haykırıldığı gündür. İşte bu sebepledir ki 18 Mart Yüce Meclisimiz tarafından 27 Haziran 2002 tarihinde 4768 sayılı yasa ile şehitler günü kabul edilmiştir.
Bugün; Çanakkale Zaferimizin 104. yılı
Bugün; Dünyada Türk adının duyulduğu andan itibaren bayrağımızı yeryüzünün her noktasında taşıyanların üç kıt’ayı Türk Yurdu haline getirenlerin, Türklük uğruna bedenlerini toprağa koydukları gündür.
Bugün;
Yurdumuzun semalarında, denizlerinde, Malazgirt’te, Kosova’da, Niğbolu’da, Yemen’de, Galiçya, Kafkasya, Sarıkamış, Çanakkale, Kocatepe, Kore, Kıbrıs, Irak, Suriye, Hakkari, Van, Şırnak’ta, dağ başında, bir köyde, kendini sözde medeni sanan ülkelerde şehit olanların günüdür.
Bugün;
Ölümsüzlük şerbetini içenlerin Tanrı’ya kavuştukları gündür.
Bugün;
Barutun kanla,
Kanın canla,
Canın vatan, namus ve bayrak uğruna destanlaştığı gündür.
Bugün;
Yare nişandır tenine erlerin,
Şehitlik son rütbesidir askerin,
Deyip oğlunun tertemiz alnını öperek son yolculuğuna uğurlayan şehit asker ana ve babalarıyla, oğlunu, kızını vatana hizmet için yetiştiren şehit polis, öğretmen ve diplomatlarımızın ana ve babalarının günüdür.
Şehitlerimiz, binlerce yıldan beri, Türk’ün milli varlığını sürdürmek için; vatan, millet, istiklal, hürriyet, insanlık ve barış ülküsü uğruna canlarını feda ettiler.
Onlar;
Türklüğün üstün haysiyet ve itibarını şerefle temsil ederken destanlaştılar, aynı zamanda anıtlaştılar.
Yakılan türkülerimiz ile bestelenen şarkılarımızda yankılanan ezgi, ozanların dilinde ağıt oldular.
Vatan uğrunda canlarını veren tüm şehitlerimizi andığımız bu anlamlı günde Çanakkale’de Alay Komutanından son erine kadar şehit olan 57 nci Alayı hatırlamamak mümkün değildir. Halen bu Şehitler Alayı’nın sancağı Avustralya’da Melbourn Müzesi’nde bir vitrinde sergilenmekte, altındaki levhada şu yazı yer almaktadır.
“Bu Alay Sancağı, Gelibolu savaş alanından getirilmiştir. Ama esir edilmemiştir. Çünkü, Türk Ulusu’nun milli geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da ölü olarak altında yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selamlamadan geçmeyin.”
Terörle mücadelede pek çok erimizi, astsubayımızı, subayımızı, generalimizi, polisimizi, diplomatımızı ve öğretmenimizi şehit verdik. Onlar kahramandı…. Onlar cesurdu… Onlar gerektiği için canlarını büyük Türk Milleti için verdiler. Aziz Şehitlerimiz size minnettarız, sizi unutmayacağız.
Teröre karşı verilen amansız mücadelede şehit verdiğimiz Sakarya’lı Zekeriya Onbaşı’nın üzerinden çıkan ve bütün Mehmetçiklerin duygularını dile getiren dizelerde bir başka anlam vardır;
Olur ya bir çatışmada ölürsem,
Arkamdan yas tutmayın,
Bırakın toprağımda rahat yatayım.
Bedenimden komandomu çıkarmayın,
Onlar benim gururumdur,
Ölünce kefenim olacak.
Başımdan mavi beremi çıkarmayın,
O benim şanım şerefim olacak.
Ayağımdan botlarımı çıkarmayın,
Onlar nice yollar aşacak,
Şehit olursam Sırat köprüsünden geçecek.
Elimden tüfeğimi almayın,
O benim mezarımda sembol olacak.
Yaramın kanını silmeyin,
Onun hesabı sorulacak,
Göğsümden kör kurşunu çıkarmayın,
O benim madalyam olacak.
Türk Vatanının kutsallığını, Türk Milletinin namusunu ve Türk Milletinin Bayrağının şanını canından üstün tutan şehitlerimiz ne mutlu size ki en kutsal emanetinizi aldığınız gibi lekesiz ve tertemiz sahibine ulaştırdınız.
Evladını vatana adamış aziz ana, oğlunun adı taş üzerinde, naaşı toprakta kaldı zannetme! Şehidimin kutsal ismi arşta, aziz naaşı cennet bahçesindedir.
Kahraman Şehitlerimizin emaneti olan Bayrak ve Vatan için kutsal nöbet sırası bizdedir. Aziz Şehitlerimize layık olmanın bilinci içinde dimdik vazife başındayız.
Vatan için en kutsal varlığını, canını veren yiğit şehidim! Manevi varlığından güç alan bizler, her ne halde olursa olsun, bu vatana göz diken iç ve dış tüm düşmanlarımızı bertaraf ederek, senin emanetini daima yükseklerde taşıyacağız.
15 Temmuzda olduğu gibi Ülkemi bölmek, parçalamak isteyen, milletimin huzuruna göz diken iç ve dış hainler;
Hangi maskeyi takarsanız takın, artık hainliğinizi gizleyemiyorsunuz. Bir elinizde yıldırım, diğer elinizde tufan taşısanız, denizleri taşırıp üzerimize akıtsanız, güneşi yaklaştırıp dünyayı kavursanız dahi, şehitlerimizden aldığımız kuvvetle karşınızda daima bizi bulacaksınız. Her zaman olduğu gibi kanımızla boğulacak, ateşimizle yanacaksınız.
Bayrağımız yere düşmez, semalardan almadır,
Kılıcımız Oğuzlardan, Yavuzlardan kalmadır,
İlk işimiz cenk günleri ateşlere dalmadır,
Bu Orduda korku olmaz, bir aslandır her nefer,
Biz şehitler ordusuyuz, bükülemez kolumuz.
Vatan ve Bayrak uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimiz! Sizleri bizden ayıran ecel, kalplerimizi asla ayıramayacaktır. Kutsal emanetiniz olan Türk Vatanı ilelebet hür kalacaktır.
Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere bu vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimizin ve ebediyete intikal eden gazilerimizin manevi huzurlarında saygı ile eğilir, kahraman gazilerimize sevgi ve şükranlarımızı sunarım.”


Törenden Tüm Fotoğraflar

Bir Cevap Yazın